Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bugün son derece önemli ve tarihi nitelikte bir projenin ilk adımı vesilesiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Biliyorsunuz su, hayatın, üretimin, medeniyetin, enerjinin membaıdır. Su yoksa bereket yoktur, yeşil yoktur, hayat yoktur. Daha önce petrol ve karbon yakıtlar için edilen kavgaların, önümüzdeki dönemde su alanda yapılacağı görülüyor. Çünkü su, bu yüzyılın en stratejik ve en değerli kaynağıdır.

Ancak son yüzyılda iklim değişikliği, kuraklık, artan nüfus ve kentleşmeyle birlikte su kaynakları üzerindeki baskılar da giderek artıyor. Dikkat ederseniz kuraklıklara, sellere, orman yangınlarına artık daha sık şahit olmaya başladık.

İşte son olarak geçen hafta ülkemizde birçok ilimizi olumsuz etkileyen bir zirai don hadisesi yaşadık. Bilim insanları, bizi gelecekte çok daha zor günlerin beklediğini söylüyor. Şu gerçeğin hepimiz gayet farkındayız.

Türkiye, su zengini bir ülke değildir. Tam aksine su stresi çeken bir ülkeyiz. Gerekli tedbirleri almaz, şimdiden harekete geçmezsek Allah muhafaza çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşabiliriz.

Su kaynaklarımızı tükenme sınırına gelmeden korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek ülkemiz için bir tercih değil, milli güvenlik meselesidir. Hükümet olarak su konusuna biz bu zaviyeden bakıyor, politikalarımızı da buna göre belirliyoruz.

Son 23 yılda suyu verimli kullanmaya odaklanan politikalara ağırlık verdik. Su alanında günümüz rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaparak, 10 bin 663 tesisi hizmete açtık.

Cumhuriyet tarihinde yapılanların üç katı kadar baraj yaptık. Bin 298 adet barajımızda toplam 50 milyar metreküp su depoladık. Böylece depolanan su miktarını 184 milyar metreküpe çıkardık.

Bin 820 sulama tesisini hizmete aldık. Sulamaya açtığımız yaklaşık 24 milyon dekar alan ile sulanan tarım alanını 72 milyon dekara ulaştırdık.

Sulamaya açılan alanlardan yılda yaklaşık 250 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Yerli ve temiz enerji kaynağı olarak 631 hidroelektrik santralini hizmete aldık. Bunlar sayesinde 45 milyar kilovatsaatlik üretim kapasitemizi 112 milyar kilovatsaate çıkardık.

81 ilimizin tamamının memba kalitesinde suya erişimi için 342 içme suyu ve 24 atık su tesisini tamamladık. Böylelikle 41 milyon vatandaşımıza yıllık 3,4 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettik.

Değerli Diyarbakırlı ve Batmanlı kardeşlerim, Güneydoğu Anadolu Projesi kısa adıyla GAP, Cumhuriyetimizin en güçlü kalkınma hamlesidir.

GAP kapsamındaki projelerin hayata geçmesiyle birlikte Türk ekonomisi inşallah şaha kalkacak. Sulama alanında yıllık 150 milyar lira, enerjide yıllık 77 milyar lira, içme suyu alanında yıllık 18 milyar lira kazanç sağlayacağız.

GAP, ayrıca toplam 1,6 milyon kişinin istihdam edilmesine katkı sunacak. GAP’ta 2002 yılına kadar yaklaşık 200 bin hektar arazi  sulanırken, hayata geçirdiğimiz projeler sayesinde sulanan alan 674 bin hektara yükseldi. GAP Eylem Planı’nda yer alan sulamaların yüzde 64’ünü gerçekleştirdik.

Projede Silvan Barajı’ndan alınacak su, Silvan ve Babakaya tünelleriyle 98 kilometre uzunluğundaki Cazibe Ana Kanalı’na aktarılacaktır. İnşa edilecek sulama ve depolama tesisleriyle toplamda 2,3 milyon dekar alan sulanacaktır. Projede Silvan Barajı başta olmak üzere 8 adet baraj ve 23 adet sulama tesisiyle birlikte toplam 31 adet eser bulunuyor.

Bunlardan Ambar, Kuruçay, Başlar ve Pamukçay barajları tamamlandı. Silvan, Bulaklıdere, Kıbrıs ve Karacalar barajlarında ise çalışmalar devam ediyor. Silvan Projesi’nin bileşenleri bittiğinde bölge, ürün çeşitliliği ve verimin artmasıyla Çukurova’ya rakip olacaktır.

Malumunuz şu an proje sahasında kuru tarım yapılmakta. Yani ağırlıklı olarak buğday, arpa ve mercimek ekiliyor. Bölgenin sulamaya açılmasıyla hububat, pamuk, mısır, sebze, ayçiçeği gibi yeni mahsullerle ürün yelpazesi genişleyecek. Ayrıca kuru tarıma göre ürün veriminde 2-3 kat artış yaşanacak. Toplam 255 milyar liraya mal olacak Silvan Projesi ile 2 milyon 350 bin dekar araziyi suyla buluşturacağız.

Silvan Projesi’nin ana bileşenlerinden Silvan Tüneli’nde kazı çalışmalarına bugün başlıyoruz. 12 milyar lira yatırım bedeli olan Silvan Tüneli, bu coğrafyanın kaderini değiştirecek çok kritik bir tesistir. Silvan Tüneli, 11,2 metre kazı çapıyla ülkemizin en büyük sulama tüneli olacak.

13 bin 200 metre uzunluğundaki tünel, saniyede 212 metreküp suyu, sulama sahalarına ve proje kapsamında yer alan diğer barajlara iletecek. Bu proje, Atatürk Barajı sulamasından sonra ülkemizin en büyük sulama projesidir.

Tek başına bu proje bile bizimle ana muhalefet arasındaki vizyon farkını ortaya koymaya kafidir. Bir tarafta ülkesine ve milletine aşkla hizmet eden adanmış bir kadro var. Diğer tarafta her gün ülkesini Batıya ve Batılı medya kuruluşlarına şikayet eden zavallı bir zihniyet var.

Bir tarafta Türkiye’nin küresel konumunu güçlenmeye çalışan özgüven sahibi bir iktidar ve Cumhur İttifakı var, diğer tarafta gırtlaklarına kadar gömüldükleri yolsuzluk, hırsızlık ve sahtekarlık bataklığında debelenen çürümüş, kokuşmuş bir yapı var.

Biz, işimize bakıyoruz. Biz, milletimizin refahını artırmaya bakıyoruz. Biz, terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmeye bakıyoruz. Biz, ülkemize musallat olan 40 yıllık belalardan kurtulmaya bakıyoruz. Biz, 85 milyonun ezeli ve ebedi kardeşliğini güçlendirmeye bakıyoruz. Biz, bölgemizde barışı, istikrarı, huzuru sağlamaya bakıyoruz.

Ana muhalefet, kendilerinin sebep olduğu sahte gündemlerle oyalanırken, biz işte bugün olduğu gibi dev eserler ve yatırımlarla ülkemizi büyütmeyi inşallah sürdüreceğiz.

Rabbim, projeyi bitirmeyi bizlere nasip eylesin. Bu düşüncelerle projeye katkı sunan tüm bakanlarımıza, kurumlarımıza, yüklenici firmalara teşekkür ediyor, mühendis ve işçilerimizin eline sağlık diyorum. Bu dev projenin bölgeye, ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Kalın sağlıcakla.”